İnsanların pek çok konuda doyumsuz oldukları anlaşılmaktadır. Bu yüzden insanlar sürekli bir tüketim çılgınlığı içerisine girmekte ve hep daha fazlasını istemektedir. Dönem dönem isteklerimizin arzularımızın genellikle değiştiğini fark ederiz ve bu gayet normal bir şeydir. Çünkü insan değişebilen bir canlıdır. Düşünceleri, karakteri az bile olsa değişiklik gösteren  ve bu konuda da aslında kişisel gelişimine önem veren birçok insanın değişmesini normal olduğunu ve doğru olduğunu söylemekte fayda olacaktır. 

İnsanların istedikleri maddeler çoğunlukla kişiden kişiye değişse de genellikle soyut ve somut olarak ikiye ayrılmaktadır. İnsanların çoğunlukla ilk olarak sağlık sonra da parasal şeyler istediklerini fark ederiz. Fakat aslında insanlar ne sağlık ne de para istemektedirler. İnsanlar sağlık diledikleri zaman daha mutlu bir hayat, daha sağlıklı bir hayat ve sağlığın onlara getirdiği duyguyu tatmak istemektedirler. Parasal maddeler söz konusu olduğunda ise bu durumu daha net anlayabilmekteyiz.  insanlar sadece yeni bir ev yeni bir araba değil arabanın ve evin onlara sağladığı mutluluk kavramını ve duygusal tatmini yaşamak istemektedirler. 

Özellikle herhangi bir nesne isteyen insanlar, ihtiyacından çok başka insanların gözünde çok farklı bir yerde olabilmek için, sosyal medyada kendini daha “kaliteli”  veya daha “zengin” gösterebilmek için istemektedirler. Dolayısıyla önemli olan şey nesne değil nesnenin size hissettirdiği duygulardır. 

KONTROL DE ÖNEMLİ

İnsanın içinden gelen kontrol mekanizması, sadece ilişkiler içerisinde değil birçok konuda da onları olumlu ve olumsuz etkileyen bir sebeptir. Kontrol etme isteği aslında belirli bir hedef ve program içerisinde gerçekleşiyorsa insanları çok fazla olumsuz anlamda etkilememektedir.  Fakat bu kontrol mekanizması duygusal olarak arttıysa ve diğer insanları da kontrol etme hırsı var olduysa bu konu bir sorun haline gelmektedir. Bunun çözümü yine kişiden kişiye göre değişmektedir. Otokontroller çok fazla artıyorsa bu bir sorun haline gelebilir. Otokontrol özünde iyi bir şey olsa da bu duygu durumunun da seviyesi çok önemlidir.

İNSAN HUZUR SEVER

İnsanlar çok stresli bir hayat geçirmektedirler özellikle iş hayatı insanların psikolojik olarak çok fazla yer almasına sebep olmaktadır. Bu yüzden de iş hayatı sonrasında eve geldikleri zaman biraz stresli bir dönem geçirmeleri çok normaldir. Ama bu beraberinde sürekli olarak stresi yaşamalarına sebep oluyorsa ve günlük hayatlarını stresle yönetiyorlarsa bu durumda bir problem olduğu söylenmelidir.

İnsanlar genel olarak sakinliği huzuru sevmektedir. Özellikle emekli olan insanların yazlık alma ihtiyacının huzur istemelerinden kaynaklandığı söylenmektedir. Huzur aslında biraz dinginlik demektir çünkü seneler boyu çalışan bir insanın içinde biriktirdiği o stres elli yaşından sonra bir yazlık alarak huzurun geri gelebileceğine inanarak gidecektir.

Huzur kısaca tanımlandığında böyle söylenebilir fakat insan huzuru istiyorum dediği zaman aslında tam olarak ne istediğini bilmemektedir. Çünkü soyut kavramlar genellikle insanların kafasında var olan kavramlardır ve bu da günlük hayatlarını etkiler. 

MUTLULUK NİHAİ AMAÇTIR

İnsanlar aynı zamanda sağlık, huzur ve parasal her türlü şeyi istemektedirler. İnsan kontrollü bir şekilde hayatını devam ettirirken aynı zamanda mutluluğa da koşmaya elverişli bir dünyada varlıklarını sürdürmek ister. Dolayısıyla insan sürekli olarak değişim ve dönüşüm içerisinde olmasına rağmen yüzyıllar boyu ilk olarak sağlık, sonrasında da mutluluk olduğu gözlemlenmiştir. İstediği herhangi bir maddenin mutlulukla eşdeğer olduğu görülmektedir yani aslında insanların nihai hedefi mutluluktur denilebilir.

Özellikle filozoflar bu konu hakkında çok fazla kitap yazmışlardır fakat yine de insanların mutluluk arayışları asla değişmemektedir. Her nesneye ve her duruma karşı bakış açısı değişse de nihai amaç hep aynı kalmaktadır. Bu yüzden insanların ilk amacının ve son amacının mutluluk olduğu söylenmektedir.