Who Won The Voice

Son yıllarda özellikle son 10 yılda özellikle TV yarışmaların noktasında ciddi bir devrim yapıldı. Bir biri üstüne patlayan formatlarla yarışma alanları uluslararası arenalara taşındı. Milyonlarca izleyici aynı formatın kendi ülkeleri için uyarlanmış yarışmaları izlediler hem de denizaşırı ülkelerde çekimleri yapılmış yarışmaları. Eğer yabancı forumlara ilgili iseniz sıkça açılan başlıklarda şöyle bir başlığa rastlamışsınızdır; “ Who won The Voice tonight?”. Bunun Türkçesi “Bu gece O Ses Türkiye’yi kim kazandı? Bazen milyonlara varan etkileşimler ana bu başlıklar aslında bu tip yarışmaların ne derece takip edildiği ve dünyada nasıl bir çılgınlık yarattığı ile ilgili bilgi veriyor.

Peki, The Voice formatına biraz yakından bakalım.

HOLLANDA MENŞEİLİ

The Voice konsepti yanı O Ses Türkiye konsepti ilk defa Hollanda’da TV’lere çıkmış bir format. İzlenme rekorları kırdıkça ülkelerin çeşitli TV kanalları bu yarışmayı kendi ülkelerine uyarladı. Hali hazırda en fazla izlenmeyi ABD gibi popüler kültürün mabedi olan ülkeler çekiyor. Ülkemizde de çok tutan bu yarışma yıllardır akşamların en sevilen programlarından. ABD de 12 sezondur devam eden yarışma ve gerçekten ciddi fenomenleri ülkeye kazandırmıştır. Ülkemizde 9. Sezonunu geçiren yarışmaya baktığımızda da gerçekten topluma mal olmuş yarışmacıların çıktığını göreceksiniz. Ayrıca ülkemizde bu format O Ses Çocuklar ve O Ses Türkiye Rap alt başlıklarıyla da yayınlanmıştır.

YARIŞMA ÜÇ BÖLÜMDEN OLUŞUYOR

Kör Seçmeler
Mücadele Aşaması
Canlı şovlar

Tabii ki burada O Ses Türkiye’yi yazmıyoruz orijinal format olan The Voice formatından bahsediyoruz. Kör Seçmelerde Hepsi ünlü olan 4 jüri kendi takımlarını seçer ve onları eğitmeye başlar. Bu seçmeler ülkenin bazı şehirlerinde yapılır ve katılmak serbesttir. Yarışmacılar çıkar ve kendilerine, seslerine uygun şarkıları seslendirir ve böylelikle seçilme imkânı bulurlar. Burada oylama usulü yapılır ve belirli bir kabul oyu alan aday ikinci bölümlere katılmaya hak kazanır.

İkinci bölümde ise koçlar yani jüriler seçtikleri takım üyelerine ikişerli olacak şekilde aynı sahnede şarkıyı söyletir ve jürinin seçtiği yarışmacılar diğer bölüme atlar. Burada elbette ses kadar sahne duruşu ve şarkıdaki duyguyu seyirciye yansıtma da çok önemlidir. Jüri özellikle seyirciden aldığı mesajlarla yarışmacı seçme yoluna gidebilir bu gözlemlenmiş bir durumdur.

Üçüncü bölüme ise kalan yarışmacılar canlı şovlarla şarkılarını seslendirir ve halktan en fazla oyu almaya çalışır. Burada işte artık gerçekten şovlar konuşmaya başlar sahne performansı en az şarkı kadar nemlidir. Şarkıların seçimleri sesin karakterine uyup uymaması gibi konular da yarışmacıları zorlayan durumlardır. Yani kendini en çok tanıyan kişi de bir bakıma doğru şarkı seçimleri ve şansının da yardımıyla bu yarışmada birinci gelebilir.

ÜNLÜ JÜRİLER

The Voice Of America adıyla Amerika’da gösterime giren yarışmada birçok prestijli sanatçı jüri koltuğuna oturmuştur. Zamanla programın ismi The Voice olarak kısaltılmıştır. Kısa zamanda büyük bir izleyici kitlesine ulaşan yarışmanın finallerinden sonra Amerika’da en çok aratılan cümle “Who won The Voice” olmuştur. Bu başarıyı gören Amerikalı yapımcılar 11 sezondur bu programı ayakta tutmayı başarmışlardır. Hali hazırda NBC televizyonunda yayınlanan programın jürilerine bakacak olursak ilk olarak gözümüze başarılı şarkıcı Cristina Aguilera çarpıyor. Dünya çapında satış rekorları kırmış albümlerin sahibi olan Aguilera 2011-2016 yılları arasında yarışmanın jüri koltuğunda oturmayı başardı. Yarışmanın başından sonuna kadar jüri koltuğunda oturan ve The Voice fenomeni olan Adam Levine ise gerçekten bu programın hakkını vererek jüri koltuğunda oturan isimlerden. Aynı şekilde Blake Shelton 2011den bu yana kesintisiz şekilde jüri koltuğunda oturmaktadır. İşte Türk halkının yakından tanıdığı bir başka jüri üyesi; Shakira. Güney Afrika’da oynana Dünya Kupası’nın jenerik müziğini yaparak tüm dünyanın gözünde bir kez daha taht kurmuş olan Latin güzel de bu jüri koltuğuna oturan isimlerden. 2013-2014 yıllarında jüri üyeliği yaptığı zamanlarda büyük bir ilgi uyandırmıştı yarışma. Shakira’yı bize sevdiren bir özelliği de Lübnan asıllı olması ve şarkılarında hafif oryantal tınıların olmasıdır.

Yine jüri üyelerinden dünyaca ünlü Usher Shakira ile aynı dönemlerde jüri koltuğuna oturmuş ve renkli kişiliğiyle yarışmaya farklı bir soluk getimişti. Daha çok hip-hop tarzı müzikleriyle tanıdığımız Usher bu tarz ile jüri koltuğuna oturan ilk isim oldu. Gwen Stefani 2014-2015 döneminde jüri üyeliği yaptı. Tahmin etmek zor değil Shakira’dan boşalan güzeller güzeli koltuğua yine o hakkı verecek bir başka güzel oturmalıydı bu isim Gwen Stefani oldu. Yine Usher ın yerine aynı tarz bir şarkıcı olan Pharell Williams oturdu ve 2014-2016 yılları arasında jüri üyeliği yaptı. Herhalde The Voice’in en tartışmalı üyesi ise 2016dan bu yana jüri üyeliği yapan ve özel hayatıyla iliği bir çok sansasyonel haberleri çıkan Miley Cyrus oldu. Çocukluğu ekranların önünde geçen Cyrus ABD de en çok izlenen çocuk dizisinin şarkıcı başrol oyuncusuydu. Resmen gözlerimizin önünde büyüyüp kocaman olan Miley şimdilerde sanki dizideki hayatının devamını yaşıyormuşçasına ABD’nin en ünlü TV yarışması olan The Voice’in jüri koltuğunda karşımıza çıkıyor. Netflix ile birlikte yine çok konuşulan bir dizi olan Black Mirror da da yine yaratıcılığı azalmış bir şarkıcıyı canlandıran ünlü şarkıcı bu zamana kadar oynadığı dizi ve filmlerde ve hatta gerçek hayatında başarılı bir şarkıcı olmayı başardı. The Voice’in bir başka jürisi de Alicia Keys oldu 2016-2017 yılları arasında jüri koltuğuna oturan Keys tam bir melez güzeli. Annesi İtalyan- İrlandalı melezi olup babası ise Jamaikalıdır. Güzelliğinin nereden geldiğini merak edenler muhtemelen bununla karşılaşmışlardır. Annesinin cesaret vermesiyle The Cosby Show a katılan Keys 11 yaşında piyano çalıyordu. Mozart, Chopin ve Beethoven gibi müzikçilerin zor eserlerini seslendirdi. As I Am albümü dünya çapında 9 milyon kopya sattı. İşte bütün bu başarılarıyla jüri koltuğuna otaran Keys gerçekten programın içerisinde ilginç renklerden birisi oldu. Zaten bu programın çok izlenmesinin sebeplerinden birisi de tek düzelikten ziyade seyircilerin önüne sürekli yeni isimleri çıkartıp dinamik bir program oluşturmalarıydı. Son olarak Jennifer Hudson 2017 den bu yana jüri koltuğunda oturan ünlü şarkıcı. Aslında yine bir başka ABD TV yarışması olan IDOL yarışmasınını 3. Sezonunda finale kalan yarışmacılardan bir tanesidir. Ancak yarışmayı kazanamamış ve elenmiştir. Elendikten soran 2006 yılında film dünyasına atılmış ve ilk filmi olan Dreamgirls filminde oynamıştır. Kaderin cilvesine bakın ki ilk filminde BAFTA, Altın Küre ve Oscar ödülüne layık görülmüştür. Leonardo gibi oyuncuların yıllardır peşinde koştukları bu ödülü ilk filminde alan Jennifer Hudson daha sonra kariyer basamaklarını hızla çıkmıştır. R&B, soul ve pop tarzı şarkılar seslendiren Hudson Akademi Ödüllerini kazananları seçen Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’ne katılması için davet almıştır.

BAŞARININ SIRRI

Yarışmanın başarısının en büyük sırrı hep yapımcının yarımayı kendi ülkesi için uyarlayabilmesi ve dinamik yapıda tutmasıdır. Jüri üyeleri bulundukları ülkelerin en iyi şarkıcılarından seçilmiş ve iyi şarkı söylemelerinin yanında popüler kültürü de yakından tanıyan isimler olmuşlardır.