20/01/2021 - 12:14

Sosyal Medyada Paylaş

Modern Dönemde Örgütlenme Kavramı Nedir?

Modern Dönemde Örgütlenme Kavramı Nedir?

Modern dönemle beraber hayatımızın içine giren “örgütlenme” kavramı birçok anlamda kullanılmaktadır. Felsefe ve sosyoloji alanında örgütlenme çok önemli bir kavramdır. Modern toplumların, en önemli özelliklerinden biri olan örgütlenme, toplumsal ilişkileri düzenlemek anlamında kullanılmaktadır. İnsanların hayatlarının içinde bulunan gruplar, sosyalleşmeler ve toplumun değer yargıları içinde kendilerine uygun olanı seçme arzusuyla bir bütün oluşturmaları konusunda kullanılmaktadır.

Her ne kadar örgütler, tarihin her döneminde görülmüş olsa da varlığını kesinleştirdiği dönem modern dönem olarak söylenmektedir. Özellikle bir dini inanç doğrultusunda insanların sosyalleştiğine ve aynı zamanda gruplaştığına rastlanmaktadır. Sadece dini inanç değil, aynı gelenekte olanların, aynı dili konuşanların da gruplaştığı ve kendine benzeyen insanların yanında olma isteklerini görebilmekteyiz.

İnsanlar her ne kadar, kendilerine benzeyen insanlarla aynı toplulukta olmak istese de keyfilikten çok aslında savunma ya da harekete geçme durumlarında da örgütlenmeyi doğru bulmaktadırlar.Bu yüzden, insanların saldırılara karşı toplulukla mücadele etme isteği de örgütlenme isteğini tetiklemektedir.

Modern örgüt kavramını açıklamak ve üzerine açıklama getirmek önemlidir. Modern örgüt kavramını, modern öncesi örgütlerden ayıracak unsurlar söz konusudur. Modern örgütlere, belli amaç ve hedefler doğrultusunda oluşturulmuş ve sosyal olguların hukuk ve sözleşmeyle şekillenmesiyle oluşturulan yapılar denilebilir. Modern öncesinde ise, hukuk ve sözleşme söz konusu değildir.

Modern öncesi dönemin örgütlenme sistemine geleneksel örgütlenme denmektedir. Geleneksel örgütlenme sisteminde insanlar, rasyonel değerlerden bağımsız olarak, kişiselliğe önem vermektedir. Günümüz örgütlenmesine baktığımız zaman her şeyin hukuksal düzeyde açıklanması her ne kadar olumlu bir durum olarak düşünülse de keyfiliğin en aza indirilmesi insanların kendi içlerinde ne kadar özgür olup olmadıklarına karşı soru işaretine oluşmasına neden olmuştur.

Yine aynı şekilde modern öncesi yani geleneksel dönemde, toplum kavramına da dikkat çekmek gereklidir. Kültürel ve sosyal alanda yaşanan gelişimler insanların başka durumlara yönelmesine sebep olmaktadır. Toplumsal süreçte insanlar değişik örgütlere girip çıkmakta ve kendilerini bulma süreçlerinde, bu tarz tartışmalar var oluşlarına karşı düşünme sistemlerini değiştirmektedir.

Modern örgütlerde homojenleşme de en az kavramın kendisi kadar önemlidir. Homojen kavram, birbirine benzeyen yönetim tarzlarını benimseyen insanlardan oluşmak demektir. Organize olmak tüm canlıların isteği olsa da insanlar daha fazla rasyonel kararlar vermeye çalışan ve birçok felsefi soru ve sorgulamayı kafasında düşünen bir tür olduğundan dolayı örgütlenmeye ihtiyaç duymaktadırlar.

Örgütlenme dünyanın her yerinde olan bir kavramdır. Tüm canlılar bu duruma ortak olmaktadır ve insanların özellikle örgütler olmadan var olamayacaklarına inanan pek çok sosyolog söz konusudur. İnsan haklarına verilen değer yükseldikçe, insanlık tarihi kendinden olanı sevmeye daha çok yöneldikçe örgütlenme de fazlalaşacaktır. Bu durumda örgütlenmenin sadece olumlu sonuçları olmamaktadır.

Örgütlenmeyi tercih eden insanlar, kendinden olanı benimsedikleri ve gruba aldıkları için bir çatışma söz konusu olmaktadır. Bu çatışma önyargı kavramını ve kendinden olmayana saygı duymama kavramını beraberinde getirmektedir. Belli konularda inceleme ve araştırma yapmanın da daha kolay olduğunu düşündüren örgütlenme kavramının olumsuz düşüncelerini de görmek önemlidir.

İnsanların sadece bencilce hareket etmesi ve dışlama konusunda canlılar konusunda ilk sırada olmasıyla her kavramı olumsuzlaştırdığımızı ve kavramın oluştuğu kulvardan başka bir kulvara taşındığını görmekteyiz. Bu kavramın anlamına bakmak ve doğru şekilde kullanmak, sosyal bilimlerin değer görmesi açısından önem kazanmaktadır.

Her kavram gibi örgütlenme kavramını da araştırmak önemlidir. Bu konuda sosyologlara ve felsefecilere sorumluluk yüklenmektedir. Kavramları iyi anlatmak ve açıklamak önemli bir görevdir. Değişik boyutları incelemek önemlidir. Kavramı kendi anlamı dışında kullanmamak gereklidir.

0 0
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Atanan Melih Bulu

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Atanan Melih Bulu'nun Gündemdeki Tartışmaları Sürüyor .

Prof. Dr. Melih Bulu Boğaziçi Üniversitesinin yeni rektörü oldu. Bu karara Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri önce sosyal medyadan dün (04.01.2021) ...

Daeş Eski Gücünü Kaybetti Mi?

Daeş Eski Gücünü Kaybetti Mi?

Irak Şam İslam Devleti (DAEŞ) 2014 yılında yasa dışı silahlanarak, Suriye ve Irak’ta eylemler yapmaya başlamıştı. Hilafet devleti kurmayı amaçlayan...

aleynakaba

Felsefeci/ Yaşam Koçu